Sağlık

İlaç-Bitki Etkileşimlerine En Çok Sebep Olan Bitkiler

İlaç – Bitki Etkileşimi… Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Biyokimya Anabilim Dalı Öğretim Üyeleri Prof.Dr. Aslıhan Avcı ve Doç.Dr. Hasret Doğan, Türk toplumunda çok tartışılan ‘Bitkisel Tedavi ve İlaç Etkileşimleri’ konusunda değerli bir bilimsel çalışmaya imza attı.

Araştırma….

Türkiye’de 65 Yaş Üstü Bireylerin Yüzde 89’u Doktor Tavsiyesi Olmadan Bitkisel İlaç ve Karışımlar Kullanıyor

Ülkemizde yaygınlığı tam olarak bilinmemekle birlikte pek çok klasik tıp uygulaması bulunmaktadır. Randomize kontrollü çalışmalardan elde edilen bilimsel kanıtlar yalnızca akupunktur, bazı bitkisel ilaçlar ve bazı el tedavileri için güçlü kanıtlara dayanmaktadır. Ülkemizde bu alanda yapılan bir araştırmada 65 yaş üstü bireylerin %92,9’unun doktor tavsiyesi dışında ilaç kullandığı, %89,3’ünün ise bitkisel bazlı ilaç/karışım kullandığı belirlendi. Uyuşturucu kullanımı konusunda arkadaş ve akrabalarından tavsiye alan kişilerde ilacın yan etkilerinin daha fazla görüldüğü bildirildi.

Bitkisel Tedavi Hatalardan Dolayı Tıbbi Tedavinin Başarısını Etkiliyor

Bitkisel kaynakların etkilerinin halk arasında ve basında abartılması, tıp eğitimi almamış kişilerin yaptığı uygulamalar, bitkilerin toplanması, saklanması ve kullanımında yapılan hatalar uygulanan tıbbi tedavinin başarısını etkilemektedir. Hastalar çoğu zaman tıbbi tedavinin faydası olmayacağını düşünerek tedaviyi bırakır ve bitkisel ilaçlara ya da tamamlayıcı tedavilere yönelirler.

Ülkemizde bu alanda yapılan bir araştırmada 65 yaş üstü bireylerin %92,9’unun doktor tavsiyesi dışında ilaç kullandığı, %89,3’ünün ise bitkisel bazlı ilaç/karışım kullandığı belirlendi.

Sağlık Çalışanlarından Saklanıyor

Birçok çalışma tamamlayıcı ve alternatif tedavi yöntemlerinin tıbbi tedaviyle doğrudan etkileşime girdiğini göstermiştir. Hastaların %70’inin bitkisel ilaç (fitoterapötik) veya sağlık takviyesi ürünleri (nutrasötik) kullandığı ve bunu sağlık çalışanından sakladığı belirlendi. Bu tür ilaçların/karışımların hastalar tarafından kullanılmasının bazı hastalık vakalarında belirtileri gizleyebileceği ve doktorun doğru tanı koymasını engelleyebileceği bildirilmektedir. 100 kanser hastasının %36’sının medikal tedavinin yanı sıra alternatif tedaviye de başladığı ve %75’inin kullanmaya devam ettiği gösterilmiştir. Şifalı bitkilerin de diğer ilaçlar gibi tedavi edici etkileri vardır. Doz aşımı, kullanım süresi, hamilelikte kullanımı, kullanılan diğer ilaçlarla etkileşimi gibi konular gözden kaçırılmamalıdır.

İlaç-Bitki Etkileşimi Önemli Bir Halk Sağlığı ve Güvenliği Sorunudur

İlaç-bitki etkileşimi önemli bir halk sağlığı ve güvenliği sorunudur. Birçok ilaç-bitki etkileşimi, rutin ayaktan terapötik ilaç takibinde beklenmeyen değerlere yol açabilir. Örneğin şeker hastalarında ginseng bitkisi alındığında hipoglisemi gelişebilir. Karahindiba hipertansiyonu olan hastalarda hipotansiyona neden olabilir. Meyan kökü potasyum kaybını artırarak kalp problemlerini artırabilir. St. John’s wort siklosporin ve digoksin gibi ilaçların etkilerini azaltabilir. Doz aşımı sonucu bitkiler birçok yan etkiye (organ yetmezliği, fototoksisite, hipertansiyon vb.) neden olabilir.

İlaç-Bitki Etkileşimlerine En Çok Sebep Olan Bitkiler

Sarı Kantaron

Toplumun en sık kullandığı bitkisel ürünlerden biridir. Hafif ve orta dereceli depresyon tedavisinde kullanılır. Yapısında bulunan hiperisin ve hiperforin farmakolojik aktivitesini oluşturur. St. John’s wort kullanımı, diğer ilaçların metabolizmasını önemli ölçüde etkileme ve değiştirme potansiyeline sahiptir. Birçok ilacın metabolizmasını yürüten CYP3A4 mikrozomal enzimleri üzerinde uyarıcı etkisi vardır. Nöronlarda serotonin, noradrenalin ve dopaminin geri alımını engeller. P-glikoprotein yolunu kullanarak ilaçların emilimini engelleyerek etkilerini azaltır. P-glikoproteinin inhibisyonu yoluyla ilaç emilimini artırarak toksisiteye neden olur. Işığa duyarlılık, mide-bağırsak tahrişi, baş ağrısı, alerjik reaksiyonlar, yorgunluk ve huzursuzluk gibi yan etkilere neden olur. Bir yayında yazarlar, St. John’s wort’u kullandıktan 3 ay ve 6 hafta sonra ortaya çıkan iki hipomanik atağı bildirdiler.

Ginseng (Panax Ginseng)

Ginseng Çin, ABD ve Asya ülkelerinde yaygın olarak kullanılan bitkisel bir ilaçtır. Asya Ginsengi ve Amerikan Ginsengi olmak üzere ikiye ayrılır. Yapılarında bulunan ginsenoidler ve biyolojik aktiviteleri birbirinden farklıdır. Varfarin ile birlikte kullanılan Amerikan ginsengi, varfarinin etkinliğini azaltmakta ve antidiyabetik ilaçlarla birlikte kullanıldığında hipoglisemi riskini arttırmaktadır. Tip 2 diyabetli hastalarda düzenli kullanıldığında açlık kan şekeri ve HbA1c düzeylerini düşürür ancak tokluk kan şekerini hızla düşürdüğü için hipoglisemi ataklarına neden olur. Polikliniklerde kronik hastalar arasında yapılan bir araştırmada vitamin takviyelerinden sonra en çok tercih edilen bitkisel takviyenin ginseng olduğu ortaya çıktı. Ginseng ile antikanser ilacı imanitib arasındaki etkileşim hepatotoksisiteye neden olabilir.

Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Biyokimya Anabilim Dalı Öğretim Üyeleri Prof.Dr. Aslıhan Avcı ve Doç.Dr. Hasret Doğan, Türk toplumunda çok tartışılan ‘Bitkisel Tedavi ve İlaç Etkileşimleri’ konusunda değerli bir bilimsel çalışmaya imza attı.

gingko

Gingko biloba, gingko ağacının yapraklarından hazırlanır. Terpenoidler ve flavonoidler aktif bileşenlerdir. Gingko biloba, CYP4A3 enzim aktivasyonunu inhibe eder. CYPA4, CYP2C9, CYP2C19 ve CYP1A2 aktivitesi üzerinde indüktif etkisi vardır. Ayrıca P-glikoproteini inhibe ederek ilaçların etkinliğini de azaltabilir. Yang ve diğerleri. Farelerde gingko ve soğan varlığında siklosporinin serum konsantrasyonunu azalttığını gösterdiler. Granger, 2 olguda gingko kullanımıyla valproik asit düzeyinde değişiklik olmadığını ancak 2 hafta içinde nöbetlerin geliştiğini bildirdi. Glikoz düşürücü ilaç olarak kullanılan tolbutamidin etkisi gingko kullanan kişilerde artmaktadır. Gingko, periferik damar hastalıkları, nörodejeneratif hastalıklar, kulak çınlaması, vertigo, glokom, kognitif hastalıklar ve Alzheimer tedavisinde kullanılmaktadır. Gingko, trombosit aktive edici faktörü inhibe ederek kanamaya neden olur. Fransen ve ark. Gingko loba’nın sağlık açısından 3 faydasını beyin ve periferik dolaşımı iyileştirmek, ileri yaşa bağlı semptomları azaltmak ve hafızayı geliştirmek olarak sıraladı.

Sarımsak

Sarımsak (Allium Sativum), kolesterolü ve kan basıncını düşürmek için yaygın olarak kullanılan bir baharat ve bitkisel takviyedir. Kükürt içeren allisin ve alliin açısından zengindir. Baharat olarak kullanıldığında aktif içeriği nispeten düşük olduğundan ilaçlarla etkileşime girmez. Ancak bitkisel ilaç mağazalarında satılanlar, ilaçlarla kimyasal etkileşime neden olabilecek daha yüksek düzeyde büzülen yapılar içerir. Sarımsak trombosit agregasyonunu inhibe edebilir, bu da warfarin ile etkileşime girebileceğini göstermiştir. Ameliyat sonrası kendiliğinden kanama ile ameliyat öncesi ve sonrası tüketilen sarımsak arasında bir etkileşim vardır. Sakinavir kullanan 10 sağlıklı gönüllüde sarımsağın etkileri araştırıldı. Sakinivirin, hepatik CYP3A4 metabolizmasını indükleyerek ilacın plazma seviyelerini azalttığı gösterilmiştir. Periyodik olarak 1200 mg sarımsak kullanan hastalarda serum konsantrasyonu %54’e düştü. 10 gün sonra serum konsantrasyonları başlangıç ​​değerlerinin %60-70’ine geri döndü.

Ne yapalım ?

Dünya çapında birçok hasta, hastalıkları tedavi etmek ve semptomları hafifletmek için bitkisel tedavileri kullanıyor. Bazı bitkisel ürünlerin tehlikeli yan etkileri olabilir. Tıbbi tedavi gören hastalara bitkisel tedavi yöntemlerinin uygulanması, onların bilimsel temelli tedavilerden yararlanma şanslarını azaltmakta veya kaybetmelerine neden olabilmektedir. Bitkisel ürünler hakkında farmakolojik bilgi eksikliği ve sağlık çalışanlarının bitki-ilaç etkileşimleri konusundaki bilgi eksikliği, güvenlik ve yan etkilerin belirlenmesini zorlaştırmaktadır. Tedavide kullanılacak bitkilerden uygun sonuçların alınabilmesi için; Doğru bitki olduğundan emin olun. Ekstraksiyon yöntemleri doğru şekilde yapılmalı ve doğru şekilde saklanmalıdır. Bilimsel literatür değerlendirilerek doğru doz alınmalıdır.

Araştırmanın tamamı için bu bağlantıya tıklayın

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu