Mirasçılar anlaşamazlarsa tarım arazilerini devlet işletir.
Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişci, geçtiğimiz ay çıkarılan ve tarım ve orman alanlarına ilişkin düzenlemelerin yer aldığı yasa ile kullanılabilir arazilerin boş kalmasının önüne geçeceklerini söyledi.
Denizli Büyükşehir Belediyesi Nihat Zeybekci Kongre ve Kültür Merkezi’nde tarım şubesi temsilcileriyle görüşmeye gelen Kirişci, planlı tarım ve sözleşmeli üretim gibi kaynakların optimum düzeyde verimli kullanılması için hazırlanan mevzuatla ilgili bilgi verdi. Türkiye Büyük Millet Meclisi’nden geçti.
Kirişci, bu kanunda fason üretime ilişkin mevzuatın yer aldığını belirterek, tarafların cayma hakkı varsa bu cayma bedelinin ne kadar olacağını açıkça belirttiğini belirtti.
Fason üretimde tarım sigortası uygulamasının zorunlu hale getirildiğini kaydeden Kirişci, sözleşme taraflarının gerçek mi yoksa tüzel kişi mi olduğu konusunda bir tereddüt yaşanmaması için bakanlığın bir zemin hazırlayacağını söyledi.
686 bin hektar tarla atıl durumda
Bakan Kirişci, varisler arasında çıkan çatışmalar ya da kırsalın terk edilmesi nedeniyle vatandaşların kırsaldaki kullanılmayan alanları doğrudan kullanmasının mevcut mevzuata göre mümkün olmadığına işaret ederek, şunları kaydetti:
“Ama şimdi mülkiyet hakkı ile kullanım hakkını ayırdık. 2 yıl sonra bu alanlar boş kalmaya devam ederse burayı kiralanacak alanlar envanterine dahil edeceğiz ve bu kiralama sürecini baştan başlatacağız.” Orada oturanlar var.Bazı meslek kuruluşlarına diyeceğiz sonra dışarıdan gelenlere tercih sırasına göre kiraya vereceğiz.Mirasçılar varsa oradan aldığımız kira gelirlerini de bloke edeceğiz. Mirasçıların hesabı, eğer mirasçılar mahkemede ise.Biz kamunun, bütün milletindir diyoruz.”
Kirişci, bitkisel üretim desteği için Çiftçi Kayıt Sistemi’ne (ÇKS) güvendiklerini, kayıt oranının yüzde 63 olduğunu, yüzde 37’sinin yararlanamadığını belirterek, kayıt dışı diğer kayıtlara göre düzenleme yapıldığına dikkat çekti. ÇKS, koordinatlardan yapılacak tespit ile.
Stratejik çalışmalara destek
Kirişci, yapımın sıkı bir şekilde planlanması gerektiğini ve yapımcıdan kendisine sunulacak eserlerden birini seçmesini isteyeceklerini, yapımcının başka bir eserde ısrar etmesi durumunda ilk yıl içinde kendisini uyaracaklarını söyledi.
Kirişçi şöyle devam etti:
“İlk yıl bir şey yapmıyoruz. Ancak bu ısrar devam ederse 5 yıl destek anlamında size destek vermeyeceğiz. Çünkü siz bildiğinizi üretmeye devam edecekseniz biz desek diyeceğiz. Ülkenin ihtiyaçlarını ve coğrafyamızın ihtiyaçlarını dikkate alarak bir plan yapacaksak, o zaman böyle olması gerekir.” “Bu 5 yıllık destek yoksunluğu devam ederse üçüncü bir aşama daha var. Yönlendirmeye dayalı planlamayı da sağlayacak bir üretim modelini hayata geçirmiş olacağız.”
Stratejik ürünlere yönelik desteği sadeleştireceklerini kaydeden Bakan Kirişci, “Tek eke indireceğiz ve bu tek bazda da adı ‘fark ödemesi’ olacak. Üreticilerimizin diğer desteklerle ve diğer desteklerle uğraşmasını engelleyeceğiz. İl ilçe müdürlüklerimiz bu konularla ilgilenmekten vazgeçti.” söz konusu.
Bu konuda pamukla ilgili örnek veren Kirişci, “Bir kilo pamuğa beraber oturup karar veririz, 15 lira eder. Bu pamuğa siz çiftçinin refah payını koyunca 18 lirayla çiftçiyi memnun edecekse biz de çiftçiyi memnun ederiz. çiftçiye ‘Ey çiftçi kardeşim sen bu ürünü al borsaya sat. 18 liranın altına satarsan, ‘Biz sana her kuruşunu fark olarak ödemeyi taahhüt ederiz’ diyeceğiz. ifadelerini kullandı.
Orman köylülerine destek
Orman arazisinden elde edilecek gelirden orman köylüsüne pay vereceklerini belirten Kirişci, şöyle devam etti:
“Bir milyar liralık orman eseri sattık. 200 milyon lira gideri oldu. 800 milyon lira geliri oldu. Bu 800 milyon liranın yüzde 10’u olan 80 milyon lirayı orman köylülerine dağıtacağız. Nakit olarak buradayız.Orman köylüsünün ormana daha fazla sahip çıkmasını sağlayacağız.Köylüye yakacak ve ev yapımında kullanacakları keresteyi bedelinin yüzde 70’i indirimli olarak vereceğiz. ürün.”
Bakan Kirişci, yasanın yasalaştığı için Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne teşekkür ederek, “Türkiye, Tarım ve Orman Bakanlığı, ‘Türkiye Yüzyılına’ yakışır, devrim niteliğinde yeni bir yasaya sahip oldu.” değerlendirmesini yaptı.